Usta gazeteci, müellif Uğur Mumcu`nun 30 yıl evvel meskeninin önünde uğradığı bombalı akınla hayatını yitirdiği arabası 7 yıldır Eskişehir’de Uğur Mumcu Parkı’nda sergileniyor. Her yıl 24 Ocak Uğur Mumcu’nun vefat yıldönümünde Uğur Mumcu Parkı’nda, Mumcu’nun taarruza uğradığı arabasının önünde anma merasimleri düzenleniyor.
SALDIRIYA UĞRADIĞI ARACA TALEP OLUNDU, PARKA KONULDU
30 yıl evvel yeniden soğuk bir kış günü 24 Ocak tarihinde Cumhuriyet Gazetesi müellifi Uğur Mumcu, konutundan işyerine gitmek için 06 YR 245 plakalı arabasına bindiği sırada aracına yerleştirilen bombanın patlatılması sonucu hayatını kaybetmişti.
Mumcu’nun arabası, patlamanın akabinde yaklaşık 20 yıl dava mühletince Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü deposunda tutuldu. Yaklaşık 10 yıl evvel arabanın Mumcu’nun ailesine teslimi gündeme gelince başta İzmir olmak üzere Türkiye’nin birçok vilayetinden arabaya talep geldi.
Bu sırada Eskişehir CHP’li Büyükşehir Belediyesi ve Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) de arabanın Eskişehir’de bir parkta sergilenmesi için talepte bulundu. Uğur Mumcu’nun ailesi tercihini Eskişehir’den yana kullandı ve Uğur Mumcu’nun atağa uğradığı 06 YR 245 plakalı enkaza dönen aracı Eskişehir’e getirildi.
Eskişehir CHP’li Odunpazarı Belediye Lideri Kazım Kurt, Büyükdere Mahallesi Buse Sokak’ta yaptığı parka Uğur Mumcu ismi vererek Mumcu’nun hurdaya dönen arabası de Türkiye’nin farklı vilayetlerinden getirilen mermer modüllerinden oluşturulan özel bir kuralın üzerine yapılan özel cam fanusta sergilenmeye başladı.
“OTOMOBİLİNE TALİP OLDUK”
Çağdaş Gazeteciler Derneği Eskişehir Şube Başkanı gazeteci Can Hacıoğlu, Uğur Mumcu’nun hurdaya dönen arabasının yaklaşık 20 yıl Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün garajında durduğunu belirterek, “Büyükşehir Belediye Liderimiz Yılmaz Büyükerşen’in de dayanakları ile Uğur Mumcu’nun katlediliği aracın Eskişehir’de sergilenmesi için talep etti ve aile de tercihini Eskişehir’den yana kullandı. Arabanın esasını oluşturan farklı mermer kesimleri, Türkiye´nin farklı kentlerinden getirildi. Özel bir tasarım yapıldı. Türkiye’de mermer çıkan bütün vilayetlerinden çıkan değişik mermerler getirtilip buraya konuldu. Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in özel ilgilendiği arabanın üzerinde ‘Vurulduk ey halkım unutma bizi’ yazılı esas için Karabük, Elazığ, Balıkesir, Afyonkarahisar, Muğla, Bursa, Bilecik ve Aydın’dan getirilen mermerler kullanıldı. Fanusu ise kırılmaz camdan yapıldı. Camlar, ışığı yansıtmıyor ve her açıdan araba rahatça görülebiliyor” formunda konuştu.
“CAM TABUTUN ARDINDAKİ RESTORAN YAKIŞMIYOR”
ÇGD Şube Başkanı Can Hacıoğlu, Uğur Mumcu’nun katledildiği aracının sergilendiği cam tabutun çabucak ardındaki restoranın ise oraya yakışmadığını tabir ederek, “Uğur Mumcu’nun aracının sergilendiği esasın çabucak ardındaki restoran ıçin gerek Eskişehir’den gerekse kent dışından ziyarete gelenler tarafından büyük reaksiyon alıyoruz. Odunpazarı Belediyesi tarafından ihale ile verilen bu restoranın kapatılması gerekiyor. Uğur Mumcu Parkı sahiden hoş fakat o anıtın ardındaki lokantanın da kaldırılması gerekiyor. Bu mevzuda çok şikayet alıyoruz. Anıtın ardındaki lokanta ne parka ne de anıta yakışmıyor” dedi.
“30 YILDIR ADALET ARAYIŞIMIZ SÜRÜYOR”
Eskişehir’in bir Uğur Mumcu kenti olduğunu vurgulayan ÇGD Şube Başkanı Hacıoğlu şunları söyledi:
“Sağlığında Uğur Mumcu’yu Eskişehir’de çok gördük. Kendisi Anadolu Üniversitesi’nde derslere girmek için daima gelirdi. Uğur Mumc’ya bir vefa borcumuz vardı. Unutulmasın dedik lakin onun hepimizden önde olduğunu yıllar içinde gördük. Uğur Mumcu’nun unutulması mümkün değil.
Çünkü gerçeğe her vakit gereksinim var. Gerçek gazetecilik de denince Türkiye’de 30 yıldır Uğur Mumcu akla geliyor. Uğur Mumcu’yu biz analım yahut anmayalım o yaşıyor. 30 yılda çok iktidarlar değişti, milletvekilleri, bakanlar değişti.
Ama cinayeti bir türlü çözülemedi. Birkaç kişi yakalandı, cezalar verildi. Daha sonra ceza verilenlerin olayın failleri olmadığı söylendi. İnanların aklı daha da karıştı. 30 yıldır adalet arayışımız, Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak sürüyor. Kendisini sevgiyle, hasretle anıyoruz.
“CAMDAN TABUT YAPTIK”
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de Uğur Mumcu’nun katledildiği arabasının Eskişehir’e getirilişini şöyle anlattı:
“Uğur Mumcu, menfur cinayete kurban gittikten sonra bir gün sevgili dostum Turgut Kazan telefon etti. Dedi ki ‘Rahmetli Uğur Mumcu’nun eşini Ankara Adliyesi Emanetler Ofisi’nden telefon etmişler. Bombayla patlatılan arabasının alınmasını kendisinden istemişler. Ne yapacağını soruyor. Ben de seni tavsiye ettim. Bir ararsan kendisini âlâ olur.’ Saygıdeğer eşine telefon ettiğimde ‘Ne yapayım’ diye sordu. Dedim ki Eskişehir’de o sırada Odunpazarı Belediye Liderimiz bir park yapıyordu. O parkın içerisinde ona bir mezar yapalım. ‘Neye mezar, otomobile mı mezar’ dedi. Bombayla patlatılmış bir otomobil hurdasının, ne feci bir vefatın sebebi olabileceğini gösterecek camdan bir tabut yapalım ve tabutun içerisinde de bu enkazı sergileyelim, dedim. Odunpazarı Belediye Lideriyle da konuşunca çabucak parkın ön tarafına ‘Bunu koyalım’ dedi ve koydu.”
“ONU HİÇBİR VAKİT UNUTMAYACAĞIZ”
Bombalı hücuma uğrayan bir otomolini cam fanus içerisinde sergilenmesinin tahminen dünyada bir eşinin daha olmadığını söz eden Lider Büyükerşen, “Camdan bir tabutun içerisinde Uğur Mumcu’yu bize hatırlatacak olan, onun çektiği acıyı bir an için de olsun ziyaret edenlerin hissedebileceği bir kabir, camdan bir araba enkazı. Suikast enkazının örneğini Eskişehir’de barındırmaktan da keyifli olduğumuzu belirtmek isterim. Memnunluk duyulur mu? Duyulur. Uğur Mumcu üzere bir büyük insanın, büyük bir gazetecinin ne halde hayattan koparıldığının örneğini gelecek nesillere bundan uygun anlatılabilecek bir eser olmazdı diye düşünüyorum. Eser mi derseniz? Eser. Cinayeti işleyenlerin yapıtı. Kendisini rahmetle anıyorum. Onu hiçbir vakit unutmayacağız. Unutmamaya çalışacağız. Bütün çabamız bu olmalı diye düşünüyorum” biçiminde konuştu.